Işıl ATEŞ – Nalan ILGIN
Ülkemizin ve Dünyanın içinde bulunduğu salgınla mücadele sürecindeyiz. Bu süreçte okullara tedbir amaçlı ara verilmesi evlerde çocuklarımızla daha fazla vakit geçirmemize olanak tanıdı. Biz bu süreçte ‘EVDE KAL SAĞLIKLI KAL’ sosyal mesajımıza bir yenisini eklemek istiyoruz:
“EVDE KAL OYUNLA KAL” …
Geleneksel Oyunlar geçmişten günümüze süre gelen, kültürler içerisinde yer edinmiş topluca oynanan zeka, hiciv, hareket kabiliyeti gibi özellikleri barındıran etkinliklerdir.
Çocuk oyunları içerisinde taşla ve aşık kemiği (koyun, kuzu ve keçilerin arka bacaklarındaki diz kemiğinde bulunan dört yüzü olan bir hayvan eklem kemiğidir.) ile oynanan oyunların en eski geleneksel oyunlar olduğu söylenmektedir.
Huizinga (Hollandalı Filozof ve Tarih Profesörü) Oyunun kültürden daha eski olduğunu, oyunun işlevinin kültürün içinde ele alınarak incelenmesi gerektiğini söylemiştir. Arkeolojik kazılardaki bulgular bize bugün oynanan oyunların çok eski çağlara dayandığını göstermektedir.
Uzmanlar hem bedenen, hem de ruhen çocukların gelişimi için oyunların faydalarına çokça değinmektedirler. Özellikle hareketli oyunlarda bedenin tamamı hareket ederken kan dolaşımı ve kalp atışının hızlanması ile kana daha fazla oksijen girebilmektedir.
Beden ve zihin çalıştıran oyunlar ile çocukların arkadaşlık kurma, grup halinde oynama, hayal gücünü geliştirme, kural öğrenme, dikkat süresi, keşfetme, iletişim, karar verme, kendine güvenme, mantık yürütme, problem çözme ve daha birçok beceriyi edinebildiklerine dair bilgiye birçok farklı öğrenme kaynağında rastlıyoruz.
Faydalarına genel olarak değinmeye çalıştığımız geleneksel oyunlarımızdan bazılarını paylaşmak istiyoruz.
Çelik- çomak, yakan top, birdir bir, yakalamaca, ip atlamaca, saklambaç, istop, körebe, sek sek, mendil kapmaca ve daha bir çokları. Elbette bu kadar değil çok daha fazla geleneksel oyunlarımız var.
Yukarıda örnek verdiğimiz oyunların bazıları açık havada ve geniş alanlarda grupla oynanması daha rahat oyunlar olabilir. Bu yüzden çoğunluğumuzun evde olduğu bu günlerde evde oynanabilecek oyunları hatırlatıyor olmak istedik. İşte birkaçı:
- Taş, Kağıt, Makas
- İsim-Şehir
- Beştaş
- Kelime Oyunu
- Kutu kutu pense
- Şap şap (El kızartmaca olarak da biliniyor.)
TAŞ KAĞIT MAKAS:
Oyun için tek gerekli olan şey eliniz.
İki kişinin ellerini birbirine göstermeden aynı anda makas, taş, kağıt şekline getirmesiyle oynanan oyundur. Oyunda:
- Taş, makası kırar (Taş kazanır).
- Makas, kâğıdı keser (Makas kazanır).
- Kâğıt, taşı sarabilir (Kâğıt kazanır).
İSİM – ŞEHİR:
2 kişi ile oynanabildiği gibi 3-4 ve üzeri kişi sayısı ile de oynanabilir. Hatta çok da eğlenceli olur.
Bu oyunda oyuncuların birer kağıt ve kaleme ihtiyaçları vardır.
Kağıtlara isim, şehir, hayvan, bitki, ülke, eşya… seçebileceğiniz daha farklı kategoriler belirleyebilirsiniz.
Oyunda bir harf belirlenir. Örneğin A harfi. Oyuncular kağıtlarını göstermeden tüm kategorileri A harfi ile başlayan örnekler yazar. Örneğin; A harfi ile başlayan kategoride isim Arda, şehir Antakya gibi. Oyunda önemli olan hemen akla gelmeyecek olan kelimeler bulmak. Eğer arkadaşınız da sizinle aynı olan kelimeleri yazdı ise düşük puan alırsınız.
Boş bırakılan alanlar için 0 olarak puanlama yapılır.
Yanlış ya da geçersiz sayılan kelimeler 0 puan,
Aynı kelimeler yazılmış ise 5 puan,
Kimsede olmayan kelime için 10 puan alınır.
Oyunun heyecanlı yanlarından biri de oyunun süresi! Kategorileri ilk tamamlayan oyuncu bitti dedikten sonra, oyunun başında belirlenmiş olan sayıya kadar sayılır. Örneğin 10 ‘a kadar sayılır ve oyuncular yazmış oldukları kategorilerdeki kelimeleri söyler.
İSİM | ŞEHİR | HAYVAN | BİTKİ | EŞYA | ÜLKE |
BEŞ TAŞ:
En az 2 kişi ile oynanır. İstenirse grup olarak da oynanabilir.
Oyuna ilk başlayacak olan kişi ya da gruba zar atarak karar verilebilir.
Düz bir zemin üzerinde avuca sığacak 5 adet taş ile oynanmaktadır.
Başlayan kişi taşlardan birini eline alır ve taşı havaya atar. Havaya atılan taş yere düşmeden aynı eliyle diğer taşlardan birini eline alarak havaya attığı taşı yakalar. Bunu tüm taşları toplayana kadar tekrarlar.
Beş taşı da topladıktan sonra taşları yeniden yere atar. İlk taşı yine havaya atar. Bu sefer yerden iki taş alarak havadaki taşı tutar. Sonra da kalan iki taş için aynı şeyi tekrarlar.
Üçüncü atışta önce üç, sonra da kalan tek taşı alır. Dördüncü atışta dört taşı birden almak zorundadır.
Bu hamleler esnasında amaç hiçbir taşı yere düşürmeden oyunu tamamlamak. Sıradaki oyuncu yakalayamazsa kaybeder ve oyun hakkı diğer tarafa geçer.