Başlığa bakarak, ‘Koronavirüs’ten çıkarmamız gereken dersler’ ya da Koronavirüsün bize öğrettikleri gibi klişe bir yazı yazacağımı düşünmeyin. Öyle bir yazı yazacak olsam hiç zorlanmam. Zira bu konu ile ilgili o kadar bilgi ve öğüt bombardımanına maruz kalmışız ki, onlardan öğrendiklerimle çok kolay bir yazı yazabilirim.
Benim yazım koronavirüs vesilesiyle yaklaşık bir buçuk aylık izolasyon sürecinde internet üzerinden yaptığımız online derslerle ilgili olacak.
Ben izolasyonun ilk haftasından itibaren bilgisayar üzerinden online ders yapıyorum. Eve yazı tahtası aldım. Laptopu kurdum. Ve tahtayı kullanarak derslerime devam ediyorum.
Bu süreçte neler yaşadım?
1. Bilgisayar ve internet kullanımı ile ilgili sorunlar yaşadım. Zaman zaman internet bağlantısının zayıf olması ile ilgili bazen ses sorunu bazen görüntü kalitesi sorunu yaşadım.
Ayrıca bilgisayar kullanımı ile ilgili sorunlar da yaşadım. Sosyal medyada vakit geçirmekten bilgisayarda çok basit yapabileceklerimi öğrenseydim bu süreçte faydası olurdu.
Bilgisayar ve internet okuryazarlığımızın zayıf olması sebebiyle de online ders yaptığımız bazı meeting uygulamaları ile ilgili çıkan dedikodulardan ürkenler ve ders yapmaktan vazgeçenler oldu. Bu dedikodular bazı çocukların da kamera açmamalarına yol açtı.
Temel bilgisayar ve internet kullanım becerilerimi geliştirmem gerektiği kanaatine vardım.
2. Ders işleme yöntemimle ilgili sorunlar yaşadım. Benim derslerimde dersi ben anlatmıyorum. Sunum yapmıyorum. Çocuklara sorular soruyorum. Sorulara cevap veriyorlar. Cevaplarına yeni sorular soruyorum ve konuları birlikte interaktif olarak inşa ediyoruz. Dersimde öğrenciler pasif dinleyici değil, aktiftirler, dinamiktirler.
Ancak, online derslerde kendi kendime konuşuyor gibi hissediyorum. Sorularıma cevap veren çok az muhatap bulabiliyorum. Sorularımı tekrarladıktan bir süre sonra, birisi hatırım için ‘Hocam ne sormuştunuz?’ dediğinde motivasyon kaybına uğruyorum. Bu da verimsiz bir ders demektir.
Karşında bir ekran ve isimler var. Oradaki öğrencilerin ne yaptıklarını bilmiyorsunuz. Ve bir şeyler konuşuyorsunuz. Yazıyorsunuz. Dersin sonunda, “Anladınız mı?’ ‘Ne anladınız?’ ‘Sorusu olan var mı?” dediğinizde birkaç öğrenciden geri dönüş alıyorsunuz.
3. Ders dinlemek sadece kulakla olmaz. Aynı zamanda gözle de dinlemek gerekir. Göz teması kurmadığınız kişiyi etkili dinlemiyorsunuz demektir. Online derslerde kamerasını açan öğrenci varsa ve etkili dinliyorsa, katılıyorsa, cevap veriyorsa şanslısınız. Onun gözüne bakarak soruları sorar cevapları alırsınız, dersinizi zevkle işlersiniz. Değilse benim yaptığım gibi evdeki ahaliyi karşınızda oturtur, onlara anlatırsınız.4. Herkesin evde olduğu bir zamanda benim gibi din öğretmeniyseniz ya da dersiniz sözel bir ders ise, eviniz küçükse ve aynı şeyleri birkaç sınıfa anlatıyorsanız evdekilerin anlattıklarınızı ezberlemelerine sebep olursunuz. Sonra, evdeki ahalinin sizin taklidinizi yaptığını izlemek zorunda kalırsınız.5. Online işlenen derslerin tekrar telafisinin yapılacak olması ve bunun çocuklarca bilinmesi derslere olan ilgiyi alakayı azaltıyor. Çocuklarla konuşuyorum. Çoğu Eba’ya girmiyor ve izlemiyor. Ailelerden bazıları öğrencilerin online derslere ya da EBA’ya girmelerini takip ediyor. Ancak genellikle çocuklar odalarında özerkliklerini ilan etmiş durumdadırlar.6. Bir buçuk aydır çocukları görmedik. Onlar da bizi görmediler. Birbirimizle özlem gideriyoruz. Bazı öğrencilerimin anne babaları meslekleri gereği evden ayrılar. Çalışıyorlar. Çocuklar tedirginler. Canları sıkılıyor. Bizi görünce ailelerini görmüş gibi oluyorlar. Biz de onları görünce çocuklarımızı görmüş gibi oluyoruz. Birbirimize teselli oluyoruz.7. Online dersler vesilesiyle çocukları evde yapacağı bir görev ve sorumluluk olmuş oluyor. Erken yatmak ve erken hayata başlamak için sebepleri oluyor. Bu da olmasa bir çoğu telefon, oyun, dizi üçlüsü ile sabahlayacaklar ve gün boyu uyuyacaklar.
Çocukların yaşam temposuna bir dinamizm gelmiş oluyor.
Sonuç olarak, benim açımdan göz göze bakmadıkça sözün/ dersin çok fazla etkisi olmuyorsa da çocuklara moral motivasyon ve dinamizm kazandırmak için bir nimettir.
En kısa zamanda derslerin yüz yüze başlamasını dileyerek, hepinize sağlıklı huzurlu günler dilerim.