Konuşmasında, koronavirüs salgını nedeniyle olağanüstü bir dönem yaşandığını belirten Yalçın, “Sorun küresel, mücadele ulusal” söylemini çok önemsediklerini ifade etti. Vatandaşların kendi bireysel tedbirini aldığı zaman riskin azalacağını, sürecin daha hızlı ve kolay atlatılacağını vurgulayan Yalçın, tedbirler alınırken, kimsenin mağdur olmaması için gereken hassasiyetin gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Olağanüstü dönemlerin, olağanüstü mevzuatı olacağına işaret eden Yalçın, şu ifadeleri kullandı: “Bu olağanüstü süreçte biz de elimizden gelen desteği vermeye çalışıyoruz. Misafirhanemizi, sağlık çalışanlarının istifadesine sunduk. Buna ek olarak, Bilim ve Sanat Eğitim Merkezleri’nde ve meslek liselerinde üretilen yüz koruyucu siperlerden 20 bin adet, koruyucu maskelerden de 30 bin adet olmak üzere toplamda 50 bin ürünün maliyetini üstlenerek sağlık çalışanlarına dağıtılmasını sağlayacağız.”
Bu önlemler alınırken, mağdur olan kesimlerin de gözden kaçırılmaması gerektiğine işaret eden Yalçın, “Bu anlamda, fiilen derse giremediği için tek gelir kaynağı olan ders ücretini kaybeden ücretli öğretmenlerin ve usta öğreticilerin mağduriyetini giderecek adım hemen atılmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu. Ali Yalçın’ın ardından söz alan şube başkanları, gündeme ilişkin görüş ve önerilerini sundu. Genel başkan yardımcıları da kendi alanlarıyla ilgili çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
– “Ülke olarak bu zorlu süreci el birliğiyle atlatacağız”
Açıklamada, toplantının sonunda hazırlanan sonuç bildirgesine de yer verildi. Salgınla mücadele sürecini büyük bir kararlılık, dikkat ve özveriyle yürüten hükümete ve başta sağlık çalışanları olmak üzere bütün kamu görevlilere başarılar dilenen bildirgede, Türkiye olarak bu zorlu sürecin el birliğiyle atlatılacağına olan inanç kaydedildi. Bu zorlu süreçte sivil toplum kuruluşları imkanları dahilinde milletin ve devletin yanında yer almaya, üzerine düşeni yapmaya ve sorumluluk üstlenmeye davet edildi.
Büyük bir aile olmanın gereğini yerine getirerek, sistemde kayıtlı tüm emekli üyelerin bu zorlu süreçte şubeler marifetiyle yanlarında olunacağı, ihtiyaçlarının sorulacağı, yardımlarına koşulacağı, yalnız olmadıkları ve bugünlerin ‘vefa günü’ olunduğunun kendilerine gösterileceği belirtildi. Bildirgede, koronavirüsle mücadele kapsamında illerde kurulan ‘Vefa Sosyal Destek Grupları’na teşkilat eliyle katkı sağlanmaya devam edildiği ifade edildi.
Koronavirüs salgını nedeniyle kamuda ve özel sektörde zararın en aza indirilmesi için atılan adımlara ve açıklanan ekonomik pakete ek olarak, eğitim-öğretime ara verilmesi nedeniyle fiilen derse giremediği için tek gelir kaynağı olan ders ücretinden mahrum kalan ‘ücretli öğretmenler’ ve ‘usta öğreticiler’in mağdur edilmemesi, ders görevlerini yapmış sayılarak ücretlerinin ödenmesi gerektiğine işaret edildi. Bildirgede, koronavirüs ile mücadele sebebiyle uzaktan eğitim uygulamasına geçilerek yüz yüze eğitime ara verilmesinin, öğrencilerin ve eğitim çalışanlarının sağlığı ve halk sağlığı açısından önemli bir tedbir olduğu vurgulandı. Eğitim-öğretimin olumsuz etkilenmemesi için bu süreçte alınacak tedbirlere her türlü desteği vermeye hazır olunduğu belirtilen bildirgede, “Yüz yüze eğitim-öğretime verilen aranın 30 Nisan’a kadar uzatıldığı dikkate alındığında, EBA TV içeriklerinin buna uygun şekilde planlanması, zenginleştirilmesi, müfredatın gerçekçi bir biçimde uygulanması gereklidir” ifadesine yer verildi.
– “Zorunlu olmadıkça dışarıya çıkılmasın”
YÖK tarafından yükseköğretimde bahar dönemi eğitim-öğretim sürecinin sadece uzaktan eğitim, açık öğretim ve dijital öğretim imkanlarıyla sürdürülmesine karar verilmesinin olumlu bir yaklaşım olduğunun belirtildiği bildirgede, şunlar kaydedildi: “Ancak bütün üniversite öğrencilerinin internet ve bilgisayar, tablet, akıllı telefon gibi iletişim araçlarına sahip olamadığı veya bu imkanların bulunmadığı coğrafi bir konumda olabileceği göz önüne alınarak hiçbir öğrencinin mahrum bırakılmayacağı, erişilebilir bir sistemin kurulması elzemdir.”
Koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında bazı valiliklerin, personelin ve yöneticilerin sağlıklı ve hizmeti kolaylaştırıcı elbiselerle işe gelip gidebilecekleri yönündeki kararının yerinde bulunduğu aktarılarak, serbest kıyafet uygulamasının merkezi bir kararla diğer valiliklerce de hayata geçirilmesi talep edildi. Bildirgede, salgının yayılmasının önlenmesi adına alınan tedbirlerin son derece önemli bulunduğu ifade edilerek, toplumun her kesiminin zorunlu olmadıkça dışarıya çıkmayarak kendilerini, ailelerini ve çevrelerinin sağlığını korumaları istendi. Herkesin kendi tedbirini aldığında virüse karşı en büyük savunma mekanizmasının oluşturulmuş olacağına işaret edilen bildirgede, Türk milletinin sağduyusu, hükümetin aldığı tedbirlerle ülke olarak bu zor günlerin de atlatılacağının altı çizildi.